Yaşayan İnsan Hazineleri Ödülleri sahiplerini buldu

0
393

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy: “YaÅŸayan Ä°nsan Hazinesi bizlerin verdiÄŸi deÄŸil, hayatları ve eserleriyle bizzat onların var ettiÄŸi bir unvandır.”

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy: “YaÅŸayan Ä°nsan Hazinesi bizlerin verdiÄŸi deÄŸil, hayatları ve eserleriyle bizzat onların var ettiÄŸi bir unvandır.”

Kültür ve Turizm Bakanlığının “YaÅŸayan Ä°nsan Hazineleri Ödülleri“ CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan’ın katılımıyla BeÅŸtepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde sahiplerini buldu. 

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ödül töreninde yaptığı konuşmaya, vatanın ve milletinin güvenliğini sağlamak, kendisinden imdat bekleyen masum ve mazlum insanları korumak için göğsünü siper eden kahraman Mehmetçikleri selamlayarak başladı.

Ä°dlib’de ÅŸehit olan askerlere Allah’tan rahmet, ailelerine ve Türk milletine baÅŸsaÄŸlığı ve sabırlar dileyen Bakan Ersoy, yaralı askerlerin bir an evvel saÄŸlıklarına kavuÅŸmalarını temenni etti.

Bakan Ersoy, insanlığın bugün küreselleşen dünyada popülizme dayalı olarak sürekli değişen, hızlı üretilen, aynı hızda tüketilen bir kültürün yozlaştırıcı etkisini tecrübe ettiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Türk milletinin kültürü, binlerce yıllık tarihimiz kadar derin bir görgünün, yaÅŸanmışlıkların, ihtiyaç, arayış ve çözümün ÅŸekillendirdiÄŸi muazzam bir hazinedir. Bizim hayatımızın içinde doÄŸmuÅŸ, bizimle birlikte geliÅŸmiÅŸ ve olgunlaÅŸmıştır. Farklı kültürlerle olan münasebetlerimizde benimseyip, aldığımız kültür dallarında dahi özgünlüğe ulaÅŸtığımız, adımızla anılan yeni tarz ve türler çıkardığımız aÅŸikardır.

Bu tür bir güç, ancak gerçek anlamda kültürel kimliÄŸi olan milletlere mahsustur. Dolayısıyla hepimiz, sahibi olduÄŸumuz kültürün deÄŸerini bilmekle ve onu korumakla sorumluyuz. Bu sorumluluk onu bize emanet eden geçmiÅŸimize vefa borcumuz, geleceÄŸimiz olan çocuklarımıza karşı yerine getirmekle yükümlü olduÄŸumuz asli görevimizdir.”

Bakan Ersoy, kültürün merkezinde insan olduğunu vurgulayarak, kültürü meydana getirenin de yaşatıp geliştirenin ve nesilden nesle aktaranın da insan olduğunu söyledi. Herkesin bu durumun bir parçası olduğunu ancak bazı kişilerin hayatlarını bu yola adadıklarını ifade eden Bakan Ersoy, şöyle konuştu:

“DinlediÄŸimiz bir türküde, bir sanat müziÄŸi eserinde onların ezgisini, naÄŸmesini duyarız. Çalınan baÄŸlamanın asıl bam teli, kavala, neye biçim veren el, dile getiren nefes yine onlardır. Kah acı, kah sevinçle yoÄŸrulmuÅŸ duygu dünyamızın estetiÄŸi, onların elinde çini olur, ebru olur. Bu insanlar, milletimizin deÄŸerlerinden hayat bulan edep ve adabın yazısız fermanlarıdır. Ondandır ki kendilerini yaÅŸayan insan hazinesi olarak görmekteyiz.”

Somut Olmayan Kültürel Mirası Korumanın En Etkili Yolu

Bakan Ersoy, Türkiye’nin 2006’da UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras SözleÅŸmesi’ne taraf olduÄŸunu hatırlatarak, toplumlardan bireylere, insanların kültürlerinin bir parçası olarak kabul ettikleri uygulamaların, temsillerin, anlatımların, bilgilerin, becerilerin, bunlara iliÅŸkin araçların, gereçlerin ve kültürel mekanların somut olmayan kültürel miras olarak görüldüğünü anlattı.

Bu noktada “YaÅŸayan Ä°nsan Hazinesi” tanımının ortaya çıktığına dikkati çeken Bakan Ersoy, “YaÅŸayan Ä°nsan Hazineleri, somut olmayan kültürel mirasın belli unsurlarını yeniden yaratmak ve yorumlamak açısından gerekli bilgi ve beceriye, yüksek düzeyde sahip kiÅŸilerdir. Bu insanların bilgi ve becerilerinin devamlılığının saÄŸlanması, geliÅŸtirilmesi ve gelecek kuÅŸaklara aktarılması ise muhakkak ki somut olmayan kültürel mirası korumanın en etkili yoludur.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.

Kültür ve Turizm Bakanlığının AraÅŸtırma ve EÄŸitim Genel Müdürlüğünün bünyesinde, koruma çalışmaları gerçekleÅŸtirmek amacıyla ülke toprakları üzerinde bulunan somut olmayan kültürel mirasın bir veya birden fazla envanterini oluÅŸturmak ve bunları güncellemek gibi yükümlülükleri bulunduÄŸunu bildiren Bakan Ersoy, bu kapsamda yürütülen envanter çalışmalarından birinin de “YaÅŸayan Ä°nsan Hazineleri Ulusal Envanteri” olduÄŸunu kaydetti. Bakan Ersoy, bu envantere alınacak isimlerin belirlenmesinin, il kültür ve turizm müdürlüklerinden baÅŸlayıp, AraÅŸtırma ve EÄŸitim Genel Müdürlüğü bünyesinde oluÅŸturulan Uzmanlar Kurulunda devam eden ve Bakanlık makamının onayıyla nihayet bulan uzun soluklu bir süreç olduÄŸunu belirtti.

Önemli Ölçütler Aranıyor

Bu unvan verilirken kişinin en az 10 yıldır ustalığını icra ediyor olmasından mesleğini devam ettirecek çıraklar yetiştirmesine kadar önemli ölçütlerin arandığını dile getiren Bakan Ersoy, şu ifadeleri kullandı:

“Öyle ölçütler ki bilgisi ve deneyimini, bunları iÅŸine aktarma becerisini, bu sayede ortaya koyduÄŸu ürün ve eserlerin sahip olduÄŸu istisnai deÄŸeri ve öğretme kabiliyetini teyit etmiÅŸ oluyoruz. Bugün ödül alacaklarla birlikte, 2008’den baÅŸlayarak bu unvanla taltif edilmiÅŸ insanlarımıza baktığımızda, aradığımız kriterler de hazine ifadesinin içinin ne kadar dolu olduÄŸu da net bir ÅŸekilde anlaşılmaktadır. Aslında sürekli unvanı vermekten bahsetsek de ÅŸunu açıkça belirtmek gerekir ki YaÅŸayan Ä°nsan Hazinesi bizlerin verdiÄŸi deÄŸil, hayatları ve eserleriyle bizzat onların var ettiÄŸi bir unvandır.”

Bakan Ersoy, kültürün yaÅŸatılmasında bir ömürlük emek sarf eden ustalara, onların nezdinde tüm insan hazinelerine şükranlarını sunduÄŸunu, ebediyete intikal edenleri rahmet ve saygıyla andığını belirterek, “Sizler Türk milletinin kültür hafızası olarak, kimliÄŸimizin çok deÄŸerli unsurlarını gelecek nesillere aktaracaksınız. Kendimiz kalabilmek yolunda her daim arkanızda olmaya, sizinle birlikte yürümeye devam edeceÄŸiz.” diye konuÅŸtu.

Ödül alan ustaları tebrik eden Bakan Ersoy, “Himayelerinde gerçekleÅŸtirdiÄŸimiz bu ödül töreni vesilesiyle her daim sanatın ve sanatçının yanında olan, gerçekleÅŸtirdiÄŸimiz tüm çalışmalarda çok kıymetli desteklerini bizlerden esirgemeyen Sayın CumhurbaÅŸkanımıza en derin şükranlarımı arz ediyorum.” ifadeleriyle sözlerini tamamladı.

Ödül Kazananlar

Kültür ve Turizm Bakanlığınca verilen “YaÅŸayan Ä°nsan Hazineleri” ödülüne layık görülenler şöyle:

“EÅŸme Kilimi Dokumacılığı’nda merhume Ãœmmü Balyemez, “Bitki YetiÅŸtirme ve AÄŸaç Aşılama”da Orhun Güven, “Damal Bebek Yapımı”nda Fidan Atmaca, “Telkari Sanatı”nda Subhi Hindi Yerli, “Ebru Sanatı”nda Ahmet Hikmet Barutçugil, “Aşıklık GeleneÄŸi”nde Ali Rıza Ezgi ve Maksut Koca, “Sipsi Yapımı ve Ä°crası”nda Halime Özke ve Mehmet Bedel, “Ä°pek BöcekçiliÄŸi ve Dokumacılığı”nda Hasan Büyükaşık, “Kemençe Yapımı”nda Hasan Sancak, “Çanakkale SeramiÄŸi”nde Ä°smail Bütün, Abdallık GeleneÄŸi, Davul Yapımı ve Ä°crası”nda Adem Göçer, “Çini Sanatı”nda Hamza Ãœstünkaya, “Alem Ustalığı”nda Mahmut EfeoÄŸlu.”

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giren
Lütfen adınızı yazın