Prof. Dr. Şükrü Ersoy, İstanbul’un deprem açısından en sağlam ve en riskli bölgelerini açıkladı. Ersoy, İstanbul’da büyük bir depremin kaçınılmaz olduğunu ve bunun büyüklüğünün 7’nin üzerinde olacağını vurguladı. Marmara Denizi’nin güneyinde bulunan iki fay hattına dikkat çeken Ersoy, bu fay hatlarının kırılması halinde en kötü senaryonun 7.5 büyüklüğünde bir deprem olacağını belirtti. Ersoy, riskli bölgeleri şöyle sıraladı: Büyükçekmece, Küçükçekmece, Güngören, Avcılar, Bağcılar, Esenler…
Kuzey Anadolu Fay Hattı (KAF), Doğu Anadolu Fay Hattı (DAF) ve Batı Anadolu Fay Hattı (BAF) olmak üzere üç büyük fay hattı üzerinde bulunan Türkiye’nin bazı kentleri hariç tamamı deprem riski altında. Bezmialem Vakıf Üniversitesi’nde düzenlenen sempozyumda deprem uzmanı Prof. Dr. Şükrü Ersoy, İstanbul’un deprem açısından en sağlam ve en riskli bölgelerini açıkladı. Ersoy, “Mutlaka 7 şiddeti üzerinde bir deprem olacak. 7.5 en kötü senaryo” diyen Ersoy, Marmara’nın güneyindeki iki kola dikkat çekti.
Bezmialem Vakıf Üniversitesinde, hastane öncesi, afet, deprem, salgın, nükleer saldırılar gibi can ve mal kaybının olduğu dönemlerde aktif rol oynayan acil tıp alanına dikkati çekmek amacıyla “2. Hastane Öncesi Acil Tıp Sempozyumu” düzenlendi. Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu tarafından Acil Tıp Uzmanları Derneğinin (ATUDER) işbirliğiyle düzenlenen sempozyuma acil tıp doktorları, deprem, arama ve kurtarma görevlileri gibi bu alanda çalışan uzmanlar ve öğrenciler katılım sağladı.
‘ÖRNEĞİNİ HATAY’DA YAŞADIK’
Sempozyuma konuşmacı olarak katılan Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şükrü Ersoy, “İstanbul’da deprem” başlıklı sunumunda Türkiye’de daha önce yaşanan depremlere ilişkin kritik bilgiler vererek beklenen büyük Marmara depremine ilişkin açıklamalarda bulundu. “Dünyadaki en önemli müdahale ekiplerine sahibiz ancak İstanbul’da büyük bir deprem karşısında kaç sokağa girebiliriz ki?” diyen Prof. Dr. Şükrü Ersoy, konuşmasına şöyle devam etti: “Hatay’da bunu yaşadık. İş müdahaleye kaldıysa biz ölmüşüz demektir. Tarih tekerrürden ibaret. İstanbullular şu an depremle kumar oynuyor” ifadelerini kullandı.
“İstanbul tüm Türkiye’ye bakabilir ancak tüm Türkiye İstanbul’a bakamaz” diyen Prof. Dr. Şükrü Ersoy, İstanbul’un neden önemli olduğunu şu cümlelerle anlattı: “Nüfus açısından 20 milyona yakın nüfus var, 1,5 milyon bina var, kültürel yapılar burada, ulusal gelirimizin en az yüzde 35’i buradan geliyor. Deprem tehlikesi var. İstanbul için çok şey yapıldı. Pek çok şey yapılsa da yeterli değil. Tüm sorun yapı stokundan kaynaklanmaktadır.
ZEMİNİ EN RİSKLİ BÖLGELER
Olası bir Marmara depreminde İstanbul’da büyük heyelanlar meydana gelebileceğini belirten Dr. Şükrü Ersoy, o bölgeleri şöyle sıraladı: “Örneğin Büyükçekmece, Küçükçekmece, Güngören, Avcılar, Bağcılar, Esenler gibi yerlerin zeminleri kötüdür. Heyelan meydana gelebilir.”
‘DEPREM MUTLAKA OLACAK’
Marmara’da depremin Kocaeli’nde sonra Düzce’de devam ettiğine dikkat çeken Ersoy, “İstanbul’da 2019’da 5.8 büyüklüğünde bir deprem paniğe neden oldu ve bazı binalar hasar aldı. Bu büyük depremin provasıydı. Ama eninde sonunda deprem olacak. 7 üzerinde, en kötü senaryo 7,5 büyüklüğünde bir deprem olması yönünde. Biz hep Kuzey kolunu konuştuk, bir de güney kolları var. Bolu’dan itibaren Marmara’nın güneyine doğru 2 tane kol var ve bu kollar da çok tehlikeli. 7 üzerinde depremler yaratabilir” dedi.
İstanbul’un zeminiyle ilgili bilgi veren Ersoy, “Anadolu yakasının neredeyse tamamı, Avrupa’da Haliç’in kuzey kısmına denk gelen yerler Türkiye’nin en sağlam zeminleri. Ancak yapı stoku o kadar gelişti ki depreme karşı hassas zemin üzerindeler artık. Buralardaki zeminler için daha dikkatli olmamız lazım.
’30 KATLI BİNALAR RİSK’
Aslında zemin zayıf ama uygun yapılmış bir binadaysanız güvenli yerdesiniz. Ancak en sağlam zeminde bile kötü bir binadaysanız yine tehlikedesiniz” dedi. “Ayrıca dere yataklarının olduğu yerler en tehlikeli yerlerdir” diyen Ersoy, “Deprem dalgaları geçemediği yerlerde takılıyor ve üstündeki binalara kuvvet bindirip çökertir. Ayrıca son zamanlarda yapı