Karadeniz müziÄŸinin sert ve duygusal yapısını eserlerine taşıyan ve “Åžair Ceketli Çocuk” olarak da tanınan Kazım Koyuncu’nun vefatının üzerinden 19 yıl geçti.
Müzisyen, söz yazarı, oyuncu ve aktivist Kazım Koyuncu, ölümünün 19. yılında anılıyor.
Resmi doÄŸum tarihi nüfusa geç kaydedilmesinden dolayı 10 Mayıs 1972 olsa da 7 Kasım 1971’de doÄŸan Koyuncu, Cavit Bey ve Hüsniye Hanım’ın 6 çocuÄŸundan beÅŸincisi olarak Artvin’in Hopa ilçesine baÄŸlı YeÅŸilköy’de dünyaya geldi.
ÇocukluÄŸunda babaannesinden masallar, “Kemençeci YaÅŸar” lakabıyla tanınan YaÅŸar Turna’dan türküler dinleyerek büyüyen Koyuncu’nun babası Hopa’da bakkallık ve berberlik yaparak ailesinin geçimini saÄŸladı.
Koyuncu, çocukluk günlerine dair yaptığı bir açıklamada, “Kitap okuyan babamdan kaynaklı olarak, diÄŸer çocuklardan farklı oldum.” diyerek, babasının özelliklerinin kendisine yansımasını ifade etmiÅŸti.
BABASININ ALDIÄžI MANDOLÄ°NLE MÃœZÄ°ÄžE BAÅžLADI
MüziÄŸe ortaokuldayken babasının aldığı mandolinle baÅŸlayan sanatçı, 1989’da köyünden ayrılarak, Ä°stanbul Ãœniversitesi Kamu Yönetimi Bölümü’nde eÄŸitimine devam etti.
Kazım Koyuncu, üniversite yıllarında müzik çalışmalarına ağırlık verirken, 1992’de Ali Enver ile “Dinmeyen” müzik grubunu kurarak ilk profesyonel çalışmalarına imza attı.
Okulu bırakarak sadece müzik yapmaya karar veren Koyuncu, bir dönem tiyatro oyunlarına müzik hazırladı, Karadeniz müziÄŸini rock müzikle birleÅŸtirip kendi tarzını oluÅŸturdu. ArkadaÅŸlarıyla “ZuÄŸaÅŸi Berepe” grubunu kuran sanatçı hem yeni grubuyla hem de “Dinmeyen” grubuyla çalıştı.
Grubuyla ilk albümü “Va MiÅŸkunan”ı (Bilmiyoruz) 1995’te yayınlayan ve yeni tarzıyla müzikseverlerin beÄŸenisini kazanan sanatçı, Dinmeyen grubuyla 1996’da “Sisler Duvarı” albümünü, ZuÄŸaÅŸi Berepe ile 1999’da “Ä°gzas” adlı ikinci albümü müzikseverlerle buluÅŸturdu.
“DÄ°DO” 2001’DE MÃœZÄ°KSEVERLERLE BULUÅžTU
Karadeniz müziÄŸinin sert ve duygusal yapısını eserlerine taşıyan Koyuncu’nun, “Dido” adlı ÅŸarkısının da yer aldığı ilk kiÅŸisel albümü “Viya!”, 2001’de müzik marketlerde yerini aldı.
“Gülbeyaz” dizisinin müziklerini yapmaya baÅŸladığı 2002’de daha çok tanınan ve konser programları da artan sanatçı, 2004’te ikinci solo albümü “Hayde”yi çıkardı.
Albümlerinde Türkçenin yanı sıra HemÅŸince, Lazca ve Gürcüce eserlere de yer veren Koyuncu’ya 2004’te kanser teÅŸhisi konuldu.
Doktorların fazla yorulmaması gerektiÄŸini söylemesine raÄŸmen konserlerine devam eden ve son konserini 4 Åžubat 2005’te Taksim’deki Yeni Melek Gösteri Merkezi’nde veren Koyuncu’nun “Ha kanser ha konser” sözleri akıllarda kaldı.
“ÅžAÄ°R CEKETLÄ° ÇOCUK” OLARAK TANINDI
Türkiye’nin her bölgesinde ve yurt dışında da yoÄŸun hayran kitlesine sahip olan ve “Åžair Ceketli Çocuk” olarak da tanınan sanatçı, bir açıklamasında, “Çocukken ÅŸiirle güzel oynuyordum. Åžairlerle çok uÄŸraşıyordum. Bir ceket yaptırmak istedim o zamanlar, Ä°stanbul’a gelirken, ÅŸair ceketi…” ifadelerini kullanmıştı.
Sanatçı Koyuncu, verdiği bir röportajda her şeyin gençken yapılabileceğine inandığını belirterek, şunları anlatmıştı:
“Belirli bir yaÅŸtan sonra, hayatla bire bir baÄŸlantı içerisine girdikten sonra o hayata bir ÅŸey katamayacağımızı düşüyorum. Bu biraz ağır bir konuÅŸma olabilir ama askerliÄŸini bitirmiÅŸ, evlenmiÅŸ, çocuk sahibi olmuÅŸ, çalışan bir insan risk almaz. Çok bağımsız çok acayip fikirler kurup onların peÅŸinden gitmez. Oysa hayatı bir ileriye götüren ÅŸey hayallerimiz. Hayallerimizi gerçekleÅŸtiren ÅŸey ise cesaretimiz. Gençken insan cesur olabiliyor. Ben onların hayatını çok önemsiyorum. Çünkü hayat oradan yeni bir ÅŸekil alabilir. Onların fikirlerinden, yanlışlarından ve doÄŸrularından hayat bir yere ulaÅŸabilir. YetiÅŸkinlerin doÄŸrularıyla gençlerin yanlışları arasında çok büyük bir fark yok yani en kötü olasılıkla yetiÅŸkinlerin yaptıkları doÄŸrular kadar önemlidir, gençlerin yanlışları.”
Koyuncu, 25 Haziran 2005’te tedavi gördüğü hastanede 33 yaşındayken hayatını kaybetti. Cenazesi dünyaya geldiÄŸi YeÅŸilköy’deki köy mezarlığına defnedildi.
Paluri Arzu Kal Demirçi, Koyuncu’nun ölümünün ardından sanatçıyla ilk karşılaÅŸmasından son ana kadar süren dostluÄŸunu anlattığı “Åžair Ceketli Çocuk: Kazım” kitabını yazdı.