Kısırlık tedavisinde çığır açan keşif..!

0
3

Türk bilim insanı Berna Sözen dünya için umut oldu: Kısırlık tedavisinde çığır açan keÅŸifYale Ãœniversitesi’nde çalışmalarını sürdüren Dr. Berna Sözen, embriyonun ilk geliÅŸim aÅŸamalarını taklit eden ve sperm ve yumurta olmadan kök hücreler kullanarak oluÅŸturduÄŸu “yapay embriyolar” ile bilim dünyasında büyük ses getirdi. Bu yenilikçi çalışma, erken gebelik kayıplarının önlenmesi ve doÄŸum kusurlarının kökenlerinin anlaşılması için umut verici bir adım olarak görülüyor.

Türk bilim insanı Berna Sözen, Yale Ãœniversitesi’nde yürüttüğü çalışmalarla bilim dünyasında dikkat çekiyor. Sözen’in kök hücre kullanarak sperm ve yumurta olmaksızın erken geliÅŸim dönemini taklit eden embriyolar oluÅŸturması, erken gebelik kayıplarının önlenmesi adına büyük bir umut olarak görülüyor. Bu buluÅŸ, özellikle erken gebelik dönemindeki kayıpların nedenlerinin anlaşılmasında önemli bir adım niteliÄŸinde.

Amerika’nın Sesi’nde yer alan habere göre, Berna Sözen ve ekibi, yapay olarak oluÅŸturulan bu embriyolar üzerinde çalışarak, gebelik sürecinde meydana gelen komplikasyonları daha iyi anlamayı ve bu problemleri çözme yolunda ilerlemeyi hedefliyor. Sözen, bu embriyoları “embriyoyu modelleyen bir sistem” olarak tanımlıyor ve çalışmalarının tamamen etik normlara uygun olduÄŸunun altını çiziyor.

KISIRLIÄžIN ÃœSTESÄ°NDEN GELÄ°NMESÄ°NE YARDIMCI OLABÄ°LÄ°R
Berna Sözen’e göre, bu araÅŸtırmalar sayesinde embriyonun rahme tutunma süreci ve bu süreçte meydana gelen genetik ya da morfolojik olaylar daha iyi anlaşılıyor. Bu bilgiler, gebeliÄŸin saÄŸlıklı bir ÅŸekilde devam etmesi için gereken bilgileri saÄŸlayarak, kısırlık gibi problemlerin üstesinden gelinmesine yardımcı olabilir.

Sözen, kısırlıkla mücadele konusunda çalışmalarının doğrudan bir çözüm sunmasından çekinse de, embriyonun gelişimi ve rahme tutunma süreciyle ilgili elde edilen bilgilerin, bu alandaki sorunların anlaşılmasına ve çözüm bulunmasına önemli katkılar sağlayacağını belirtiyor.

‘KARA KUTU’ DEŞİFRE OLUYOR
Berna Sözen’in çalışmaları, bilimsel araÅŸtırmaların toplumsal sorunlara çözüm getirebilme potansiyelini gözler önüne seriyor. Embriyo geliÅŸim dönemi, pek çok bilinmeyen içerdiÄŸi için “insanın kara kutusu” olarak adlandırılıyor ve Sözen’in çalışmaları bu kara kutunun deÅŸifre edilmesine yönelik önemli bir adım olarak kabul ediliyor.

Sözen ve ekibinin Yale Ãœniversitesi’nde yürüttüğü bu önemli çalışmalar, dünya genelindeki bilim insanları tarafından yakından takip ediliyor ve gebelik kayıplarının önlenmesine yönelik yeni terapötik yaklaşımların geliÅŸtirilmesinde büyük bir umut vaat ediyor.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giren
Lütfen adınızı yazın