Adonis.com Başkanı Tamer Çiçek: Evet, vatan hainiyim!

0
11

İSTANBUL – Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy’un Turizm Yasa Taslaği hakkında düzenlediği toplantıya katılan Adonis.com Başkanı Tamer Çiçek, son günlerde TÜRSAB yönetiminin yasa taslağına karşı çıkarak kendileri gibi düşünmeyen sektör mensuplarına “hain” ve benzeri hakaretler yağdırmasını eleştirdi ve Bakanlığın hazırladığı yasanın turizm sektörünün önünü açacağını söyledi.
Tamer Çiçek yaptığı açıklamada, Kimse eleştiriye ve farklı fikirlere tahammül edemiyor. Ne zaman bir aksi görüş gelse hemen ya terörist ya da vatan haini olur. Siz ya kendinizin farkında değilsiniz ya da hepimizin aklını küçümsüyorsunuz” dedi.
Tamer Çiçek, katıldığı toplantıda aldığı notlar üzerinden Bakan Ersoy ve ekibinin açıklamalarını madde madde değerlendirirken “Turizm Bakanı’nın ve bakanlık yetkilerinin dikkatli çalışmaları, sunumları ve sektörün her alanından gelen soru ve yorumlara net, açık ve tatmin edici yanıt vermeleri, derslerini çok iyi çalıştıklarını gösteriyordu” dedi.

TÜRSAB yönetiminin Türk turizmine zarar verdiğini belirten Tamer Çiçek “Türsab eskiden gerçekten işlevsel bir kurumken içini boşaltıp sosyal medya içeriğinden ibaret sıfır işleve döndürdünüz sonra da işlevlerini yeniden başka formatlarla kurmak isteyenleri de hain ilan edeceksiniz öyle mi? Evet, vatan hainiyim, siz vatanperverseniz, siz yurtseverseniz, ben yurt hainiyim, ben vatan hainiyim” şeklinde konuştu.

adonis.com-baskani-tamer-cicek.jpg
Adonis.com Başkanı Tamer Çiçek’in yazılı açıklaması şöyle

Sayın Turizm Basını ve Değerli Meslektaşlarım

Geçen Cuma Sayın Kültür ve Turizm Bakanının, yasayla ilgili toplantı davetine çağrıldığımda merakla gittim toplantıya. Güzel bir sunum yapıldı, katılım sağlayan herkes aklına gelen tüm soruları sordu ve Bakanımız da gelen tüm soruları açıklıkla yanıtladı.

Turizm bakanının ve bakanlık yetkilerinin dikkatli çalışmaları, sunumları ve sektörün her alanından gelen soru ve yorumlara net, açık ve tatmin edici yanıt vermeleri, derslerini çok iyi çalıştıklarını gösteriyordu.

Toplantı sonrasında katılım sağlayanlardan bilgilendirmeler geldiği ve tüm maddeler tek tek yazıldığı için ben direk değerlendirme yapmak istedim.

Görüşlerimi maddeler halinde net bir şekilde anlatmaya çalışacağım

Bir değil de, birbiri ile rekabet eden 5 tane turizm birliği olmasının neresi kötü?

Aynı alanlarda faaliyet gösteren turizmcilerin bir arada olması neden yanlış olsun ki? Kaldı ki Türsab, verdiğini sandığı hizmet ve sektöre yaptığı (yapmadığı) öncülükten daha fazla ne kaybedebilir? İstediğimiz birliğe üye olur ve istediğimiz çalışmayı yapabiliriz. Sadece bir tane olan, üyeliği zorunlu olduğu halde hiçbir şey üretmeyen ama sürekli ödeme yaptığımız bir birliğin bize faydası nedir? Belki hiç var olmasaydı şu andan daha kötü bir durumda olur muyduk? Hiç sanmıyorum!

Dünyanın hangi ülkesinde turizm birliği hem tek olup hem de katılımı zorunlu olur?

Hiçbir ülkede böyle bir yapı yok. Bizde neden bu şekilde? Hep birilerine rant üretmek zorunda mıyız? Bir adım öteye gidersen Turizm bir ticari faaliyettir ve dünyanın birçok ülkesinde acente belgesi kavramı bile yok. Bir şirketiniz varsa turizm yapabilirsiniz.

Birlikler arasında rekabetin, vatan millet Sakarya ile ne ilgisi var?

Aslında uzaktan yakından bile hiçbir ilgisi yok. Türsab’taki koltuklarından ve rantlarından ayrılmak istemeyenler. Birden çok, rekabetçi ve daha az rant üreten birlikleri savunmak için ‘Dış güçler bizi bölmek istiyor’ naraları atıyorlar… Vatanın bölünmesi ile birliğin rekabetçi ortama geçmesi arasında mantık dışı bir analoji kuruyorlar. Bu benzetmeyi ilkokul çocukları bile yemez..

Turizm seyahat acentesi belgesini veren kurum, kontrol eden kurum, bundan para kazanan kurum, nasıl aynı olur?

Bir işi yapan ile onu kontrol eden kurum zaten aynı olamaz. Mantıken şirketinizde bile bir iş yapan ile bunu kontrol eden kişi aynı değildir ve olmamalıdır. Belgeyi veren ve ceza hakkı olan kurumun Bakanlık olması ve meslek birliğinin sadece sektörü geliştirmek ile ilgili faaliyet yapması en doğrusu değil midir?

Her türlü ticari faaliyet, şirket vakıf vb faaliyetlerin meslek birliğine yasaklanması, neden itiraz ediliyor ve kimlerin işini bozuyor?

Türsab’ın, bugüne kadar iştirakler kurması ve bunlarla ilgili dünya kadar sorunlu işler çevirmesinin seyahat acentalarına ne faydası oldu? HİÇ !

O yüzden bu kararı sonuna kadar destekliyorum. Ticaret yapmak, mal almak ve satmak, meslek birliğinin işi değil… 20 yıldır bu sektördeyim, Türsab’ın kurmuş olduğu vakıfta, neler yapıldığını, orda neler döndüğünü bilmiyorum? Vakıf olmasa da olurmuş… Orada menfaat peşinde olanlar tabi ki üzülecektir. Ama çoğunluğu fazla enterese etmeyecektir bu durum.

Türkçe rehberlik

Konuştuğum birçok rehber arkadaşım bile aslında bunun çok doğru bir karar olduğunu biliyor, farkında ama aksinin kendi işlerine geliyor olmasından itiraz bu karardan pek hoşlanmayacaklar. Ancak Anadolu’da yapılacak iç turizm faaliyetlerinin önünün açılması bununla mümkün olacak. Evet tabii ören yerlerinde rehberlerin olması şart ve bununla belli bir düzene sahip olmamız gerekiyor. Ama iç turizmin canlanması, küçük ve orta ölçekli turizm şehirlerimizdeki faaliyetleri hızlandıracak ve rahatlatacaktır. Hatta rehberlere bile daha çok iş çıkacaktır.

Peki dünyanın neresinde, turist ülkeye adım attığı andan son dakikasına kadar rehberle gezme zorunluluğu var?

Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir uygulama yok. Dünyanın en gelişmiş turizm ülkelerinde ören yerleri dışında rehber bulundurma zorunluluğu bulunmuyor. Yabancı dil bilen bu rehberlerimiz yurtdışı turları da yapmaktalar ve gittikleri yerlerde sadece ören yerlerinde lokal rehber alarak da turlarını rahatlıkla yapabilmekteler… Bu durumu bilmeyeni de yoktur.

Tur operatörlerine dair ayrışma neden sadece ciro ile belirleniyor ve neden önemli ?

Bakana en çok sorulan sorulardan biriydi. Cevabı açık ve netti; zira tur operatörleri turisti getiren ana şirketlerdir. Bu şirketleri devlet olarak hem kontrol etmek hem de gerektiğinde destek olmamız gerekiyor. Bu yüzden bunların ayrışması şart. Bu şirketleri pandemide desteklenmeyip yok olmalarına izin verseydik, oluşacak açıklarla sadece onlar değil, hem otelciler hem de turiste hizmet satan küçük acenteler da çok etkilenecek ve zarar görecekti.

Tur operatörleri hem kontrol edilecek hem desteklenecek.

Çünkü esas olan turisti getirmek, sonrası nispeten daha kolay. Kimin ne yaptığı görülecek, takip edilecek, kontrol edilecek ve yönetilebilecek. Yılda 1 milyon turisti getiren bir operatör ile otele kadar gelmiş olan turiste tur, transfer v.b. hizmet satan acentenin takibi ve kontrolü aynı kategoride değildir. İkincisinin varlığı birincisine bağlıdır. Turistin getirilmesi esastır. Ülkeye giren toplam dövizin kaynağı da tam olarak burasıdır.

Araçlardaki plaka uygulaması.

Bence neredeyse tarih öncesinden kalan tamamen anlamsız ve gereksiz bir uygulama. Muhtemelen kimse bunun da neden yapıldığını ve ne işe yaradığını bile hatırlamıyordur. Tamamen kaldırılacak. Buna üzülecekler bu plaka paralarını toplayanlar olacak… Toplayacak başka para bulamayınca 3-5 senelik plaka satmaya çalışanlar olacak…

Seçimlerin bölgesel yapılması

Bölgesel seçimlerin TGA ile birleştirilerek yapılması her türlü hile ve manipülasyonun önüne geçecektir… Hem bölgesel olarak temsili gerçekleştirecek hem de katılımı arttıracaktır. Seçimlerde yine birliğin milyonlar harcamasına gerek kalmayacaktır.

Hiç de üzücü bir durum göremedim… Yani işi gücü olduğu için bu işlere zaman ayıramayan gerçek turizmciler ile hiçbir işi gücü olmadığı halde sadece seçim ve gezilerle zamanını harcayanlar arasındaki mücadele bitecek. Gerçekten turizm yapanların kendini temsil edebileceği bir ortam oluşacaktır.

Peki bu yasa siyasi midir? Hem nalına hem mıhına!

Malum, ülkedeki her şey ikiye bölünmüş durumda. Hemen her konu siyasete bağlanabilir ve hatta özellikle bağlanıyor. Bir konu ile iktidara göz kırpabiliyorsun, yok iktidardan reddedilecek bir durum söz konusu ile hemen muhalefete satılabiliyorsun.

Bakan da iktidardaki hükümetin bir parçası olunca muhalefet cephesindeymiş gibi yaparak ona vurmak en kolay yol. Bu yasa sektörün genel çıkarını koruyorsa, ülkedeki turizm faaliyetlerini kolaylaştıracaksa, gereksiz bir çok prosedürden bizi kurtarıyorsa ki öyle, o halde bu yasanın yeni halinin iktidar ve/veya muhalefetle bir meselesi yoktur.. Rantı arttırmıyor aksine azaltıyorsa siyasi değildir.

Bakana karşı cepheyi güçlendirmek için muhalif gibi görünmek gerekiyor. Kaldı ki siyasi emellerle tüm siyasi partilerle kol kola gezerken muhalefette olmayanların şimdi mi geldi akıllarına muhalefet olmak? Evet !

Ama aynı zaman ‘Türkiye Yüzyılı’ sloganlarını atarak cumhurbaşkanını yanına almak yani aslında biz reisi seviyoruz ama yanındakiler iyi değil demek istiyorlar..

‘Hain’ meselesi.

Bu da memleketimizin yeni standardı olsa gerek. Kimse eleştiriye ve farklı fikirlere tahammül edemiyor. Ne zaman bir aksi görüş gelse hemen ya terörist ya da vatan haini olur.

Siz ya kendinizin farkında değilsiniz ya da hepimizin aklını küçümsüyorsunuz. Türsab eskiden gerçekten işlevsel bir kurumken içini boşaltıp sosyal medya içeriğinden ibaret sıfır işleve döndürdünüz sonra da işlevlerini yeniden başka formatlarla kurmak isteyenleri de hain ilan edeceksiniz öyle mi?

Bir Nazım Hikmet şiiri geldi aklıma;

Evet, vatan hainiyim, siz vatanperverseniz, siz yurtseverseniz, ben yurt
hainiyim, ben vatan hainiyim.
Vatan çiftliklerinizse,
kasalarınızın ve çek defterlerinizin içindekilerse vatan …
Siz böyle devam ettiğiniz sürece biz de vatan hainliğine devam edeceğiz…

Dr. Tamer Çiçek

Adonis.com

Kaynak: Adonis.com Başkanı Tamer Çiçek: Evet, vatan hainiyim!

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giren
Lütfen adınızı yazın