Özel okul ücretleri 1 milyon TL’yi aştı, yurt dışı üniversite eğitimine talep yüzde 30 arttı: En çok tercih edilen üniversiteler neler?
Türkiye’deki bazı özel okul ücretlerinin 1 milyon TL’nin üzerine çıkmasıyla öğrenciler ve veliler yurt dışına yöneldi. Geçen seneyle kıyaslandığında yurt dışı üniversite eğitimine talep yüzde 30 arttı. Konuyla ilgili konuşan Yurt Dışı Eğitim Danışmanlığı Satış ve Pazarlama Sorumlusu Can Ataözden, “Geçen seneye kıyasla yurt dışında üniversite eğitimine talep inanılmaz artmış durumda. Bu da yıllık eğitim ücretleriyle doğru orantılı gidiyor” dedi.
Özellikle Türkiye’deki iki üç üniversite de 1 milyon TL, 900 – 980 bin TL gibi fiyatlarla karşılaşıldığını aktaran Yurt dışı Eğitim Danışmanlığı Satış ve Pazarlama sorumlusu Can Ataözden, ağırlıklı olarak mühendislik eğitimleri, psikoloji, Fen – Edebiyat Fakültesi’nden bölümlerin tercih edildiğini belirtti.
Ataözden, “Ülke vermek gerekirse Almanya, İngiltere, Macaristan, Çekya ve Polonya gibi ülkeler talep gören ülkeler. Bir numaraya ben Almanya’yı yerleştiririm. Sebebi ücretsiz eğitim olması. Belki ilk yıl hazırlık eğitiminde 5 – 6 bin Euro gibi bir sayı karşımıza çıkabilir. Ama birinci sınıf eğitimine herhangi bir ödeme yapmadıkları ve A Plus bir eğitimi ücretsiz sundukları için Almanya tercih edilen birinci ülke. İkinci ülke belki Macaristan olabilir. Sonrasında İtalya, İngiltere diye de gider” diye konuştu.
“KANADA, ABD GİBİ ÜLKELERDE HERHANGİ BİR SINAV ŞARTI YOK”
Yurt dışında üniversite seçerken üniversitelerin başvuru şartlarına dikkat edilmesi gerektiğini aktaran Ataözden, “Mesela Almanya, Avusturya ve İtalya gibi ülkelerde üniversite sınav şartı varken Macaristan, Polonya, Çekya, İngiltere, Kanada, Amerika gibi ülkelerde herhangi şart yok. O yüzden öğrencilerin dil belgesi, diploma, transkript, motivasyon yazısı ve CV vermesi yeterli olacaktır. Avusturya ve Almanya’da bölüme giriş şartı da var. Eğer öğrenci bilgisayar mühendisliği istiyorsa burada da sınava girip yerleşecek. Akabinde Almanya’ya üniversite başvurusunu veya Avusturya’ya başvurusunu tamamlayabilecek. Ama diğer ülkelerde üniversite sınav şartı yok. Orada diploması, transkripti, motivasyon mektubu, CV’yle hazırlık başvurusu yapılıyor. Eğer dil belgesi varsa o vakit doğrudan bölüm başvurusu yapıyor. Üniversite sınav şartı olmadığı için bir de bölüme giriş sınavı var. Orada üniversiteler kendi sınavlarını yapıyor. O sınavı geçtiği takdirde birinci sınıf eğitimine başlıyor. Almanya’da ve Avusturya’da üniversite sınavı şartı olduğu için bölüme giriş sınavı yoktur. Burada yerleşmesi bölüm kabul alması için yeterlidir” ifadelerini kullandı.
EN ÇOK TERCİH EDİLEN ÜNİVERSİTELER
Ataözden en çok tercih edilen üniversitelere de değindi.
Ataözden, “Almanya’da Munih Teknik, Berlin Teknik gibi TU9 üniversiteleri de karşımıza çıkar. Avrupa’da ise Varşova Teknik, Wroclaw Teknik, Pecs Üniversitesi, Budapeşte Teknik, Charles Üniversitesi, Çek Teknik Üniversitesi, Turin Teknik ve Milano Teknik’ de talep edilen üniversitelerdendir” diye konuştu.
BÖLÜME GÖRE FİYAT DEĞİŞİYOR
Lisans programlarının yıllık eğitim ücretlerinin ortalama Avrupa ülkelerinde 4 – 5 bin Euro arasında olduğunu belirten Ataözden, şöyle konuştu:
“Bu tabii bölüme göre değişir. 4 – 5 bin Euro mühendislik eğitimlerinde karşımıza çıkar. Sözel bölümlerde fiyatlar 1.500 ve 2 bin Euro kadar düşebiliyor. İngiltere, ABD, Kanada işin içine girdiğinde ortalama 20 bin dolar civarında bir sayı karşımıza çıkacaktır. Türkiye’de her yıl fahiş artış var. Ben de üniversiteyi burada okudum.
Eğitim ücretleri her yıl ortalama yüzde 40 – 50 zam alırken şu an yüzde 100’ü geçmiş durumda. Bunlar Avrupa ülkelerinde ortalama 3-4 senede bir revize edilen ve ortalama 400 – 500 dolar artış gösteren sayılar olarak karşımıza çıkar. En pahalı bölüm mühendislik fakülteleri oluyor. Sağlık bölümlerine biraz dışarıda tutuyorum. Onlar 16 -17 bin dolarken yine Türkiye’ye göre uyguna gelir. Ama mühendislik eğitimlerinde 5 – 6 bin Euro gibi rakamlar karşımıza çıkar.”
“AYNI ZAMANDA YURT DIŞINDA ÇALIŞMA İZNİ FIRSATI VAR”
Ataözden, “Türkiye’de bir sözel bölüm ortalama 400 bin TL’yken yüzde 50 bursla 200 – 250 bin TL olabiliyor. Avrupa’ya gittiğinizde bu rakamlar ortalama 140 – 150 bin TL’ye düşebiliyor. Aynı zamanda yurt dışında çalışma izni fırsatı da var. Haftada 20, tatil günlerinde 40 saate kadar bu öğrencilerin cep harçlığını çok rahatlıkla çıkarmasına da olanak veriyor. Öğrenci maddi manevi durumdan kaynaklı Türkiye’de kalmak zorunda değilse kesinlikle yurt dışı düşünmelerini öneririm. Bu sene şu an bu konuşmayı yapıyoruz ama bir sonraki sene belki bu konuşmayı da yapamayacak seviyeye gelebiliriz. O yüzden yurt dışı eğitim her zaman akıllarının bir kenarında dursun derim” ifadelerini kullandı.
“YÜKSEK LİSANSTA DA ÇOK CİDDİ BİR ARTIŞ KARŞIMIZA ÇIKMAYA BAŞLADI”
Yüksek lisansta da iki sene önce çok ciddi bir artışla karşılaştıklarını aktaran Ataözden, “Lisans öğrencileriyle ilgileniyoruz. Onların taleplerini karşılıyorduk. Ama herhalde ekonomik sebepler, Türkiye’ye olan güven endeksinin azalması her anlamda yüksek lisans öğrencilerinde de harekete geçirdi. Başarılı olarak nitelendirebileceğimiz öğrencilerle görüşüp danışmanlıklarını yapıyoruz. Ağırlıkla İngiltere,Almanya ve diğer Avrupa Ülkeleri üzerinden talepler ve yönlendirmeler yapıyoruz” dedi.
“EĞER TEK SEÇENEK TÜRKİYE’DE ÖZEL ÜNİVERSİTELERSE KESİNLİKLE YURT DIŞI EĞİTİMİ DÜŞÜNMELERİ GEREKİR”
Ataözden, “Gün geçtikçe Türkiye’de de eğitim kalitesine çok ciddi bir düşüş var. Bunu biz yaptığımız lise ziyaretlerinde de görüyoruz. Özellikle IB eğitimi denilen A Plus eğitimlerde bundan 5 – 6 sene önce çok iyi diyebileceğimiz öğrencilerle karşılaşırken şu an üniversite sınavına girseler ilk 200 – 250 bine zor girecek öğrencileri görüyoruz. Bu öğrenciler uluslararası IB eğitimi alan öğrenciler. O yüzden benim şahsi kanaatim eğer tek seçenek Türkiye’de ÖZEL ÜNİVERSİTElerse o vakit kesinlikle yurt dışı eğitimi düşünmeleri gerekir” ifadelerini kullandı.