Tarihi yarım adanın kanayan yaraları çoÄŸalıyor. Türkiye’nin Türk turizminin can damarlarından En çok otel kapasitesine sahip olan bu bölge o kadar sahipsiz o kadar yalınız kaldı ki , sorunlar çözülmez hale geldi.
- Günlerdir süren elektrik sorunu hem esnafı hem de turisti bezdirdi .Jeneratörü olmayan yada koyacak yeri olmayan ufak çapta oteller büyük sıkıntı içinde kaldı. Sorun çözüldü derken her yer kazıldı bu seferde kazılan yerin kapanmaması ve sonucu toz içinde kalması
- En önemli sorunlardan biri olan Taksici dehşeti. Turisti zorla arabaya bindirme, taksimetre açamadan döviz üzerinden yolculuk yapmaları turisti kazıklanacak bir obje gibi görerek avını arayan kişi olmaları (namuslu taksici arkadaşları tenzi ederek )
- Bitmeyen trafik sorunu her an her dakika mal indirme bindirme yapan araçlar , taşıma yapan ulu orta duran müşteri indiren ticari plakalar gereksiz bir araç yığılması gitmeyen bir trafik yaratıyor.
- Turist üzerinden bir kaç lira veya döviz kazanmak adına turisti özgür alışverişe yaptırmadan yürüten anlaşmalı yerler götüren ilgili kişiler.
- Tüm yarım ada üzerinde en güzel yerlerde bulunan AZMAN bankamatikler nerdeyse her yerdeler estetik yok , güzellik yok öyle kabalama koymakla olmaz.
- Cadde üzerinde veya kaldırımlarda kırılmış taşlar yerinden çıkmış kaldırım taşları
- Kabataş -Bağcılar seferi yapan metro hattını Sultanahmet e gelen her turist kullanıyor ama rezaletin dik alası METRO Kışın dondurur yazın yandırır vaziyette O sıcakta tıka basa dolu metro yangın yeri çünkü klima çalışmaz kışın sabahları ısınana kadar dondurur.
Kısaca her zaman olduğu gibi sahipsiz kalmış bir yarım ada ya bakıyoruz.
Evet çözüm nedir ne yapalım deniyor, aslında bu konular yıllardır konuşuluyor. Birlikler oluşuyor her seçimde adaylara anlatılıyor ama her şey yerinde sayıyor.
Çözümler basit biraz ilgi , biraz hassasiyet (çözüm bulunamaz ise yardımcı olacak projelerimiz mevcuttur)