Antik yerleşim olan alana ruhsatsız turizm inşaatı

0
5

TMMOB yaklaşık 6 yıldır hukuk mücadelesi veriyor. Bodrum’da ÇED raporu ve ruhsatı olmamasına rağmen Aspat Kalesi civarında turizm tesisine yapılan itirazları Muğla 2. İdare Mahkemesi reddetti. TMMOB avukatı Bodrum’un saldırı altında olduğunu söyledi.

Muğla Bodrum’da bulunan Aspat Kalesi ile tarihi yerleşimin bulunduğu bölgede turizm tesisi projesine karşı TMMOB yaklaşık 6 yıldır hukuk mücadelesi veriyor. 2018 öncesinde bungalov tipi az sayıda konaklama biriminde oluşan tesis, tarihi yüzyıllara dayanan antik kentin yapısına zarar verdiği gerekçesiyle dava konusu oldu.

Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) kararı ve ruhsat olmamasına rağmen bölgede büyük ölçekli turizm konaklama ve toplu konut tesisi inşaatına başlandı. TMMOB tarafından yürütmenin durdurulması talebiyle açılan davada ise Muğla 2. İdare Mahkemesi davanın reddine karar verdi. TMMOB avukatı Ekin Öztürk, karara tepki göstererek Bodrum’un saldırı altında olduğunu söyledi.

‘BODRUM KORKUNÇ BİR SALDIRI ALTINDA’
TMMOB avukatı Ekin Öztürk, Gazeteye  yaptığı açıklamada, “Bodrum ne yazık ki yıllardır korkunç bir saldırı altında. Aspat da bu saldırı alanlarından biri. Çok güzel bir koy, tarihi dokusuyla, deniziyle yeşiliyle çok güzel bir alan. Fakat tüm bunlar, orada birkaç kişi lüks evlerde yaşasın, lüks tesislerde tatil yapsın, buralarda kalanlar evlerine yatlarıyla gidebilsin diye yok ediliyor. Hatta edildi ne yazık ki” dedi. Muğla 2. İdare Mahkemesi’nin yaşanan sürece göz yumduğunu ileri süren avukat Öztürk, şöyle devam etti:

“2018 yılından beri Mahkemeye rağmen burada hukuk mücadelesi yürütmeye çalışıyoruz. Mahkemenin apaçık usul hataları, bariz takdir hatalarıyla 4 yıl sonra dosya ancak karara bağlanabildi. Mahkemenin verdiği karar ise yargılama sürecinin kendisinden daha da korkunç. Dosyada 2 tane bilirkişi raporu bir tane de Mahkemenin aleyhe rapor çıkması için adeta çaba sarf ettiği fakat yine de projenin aleyhine gelen ek bilirkişi raporu var. Mahkeme hangi bilimsel ve teknik yeterliliğine dayanarak olduğu anlaşılamaz biçimde bu raporları hükme esas almamaya karar verdi.”

‘YENİDEN HAZIRLANAMAYACAĞINA DAİR MAHKEME KARARI’
Projenin aykırılıklarını giderebilecek biçimde yeniden hazırlanamayacağına ilişkin mahkeme kararı olduğunu sözlerine ekleyen Öztürk, “Muğla 2. İdare Mahkemesi bunlar hiç yokmuş gibi dosya dosya bakıp bilirkişi raporu beğendi ve başka bir işleme ilişkin başka bir dosyadaki bilirkişi raporunu kendi hükmüne esas almaya karar verdi ve ancak böyle davayı reddedebildi.

Muğla 2. İdare Mahkemesi davayı sürüncemede bıraktığı, bariz hatalarıyla 4 yıldır karara bağlayamadığı ve böylece projenin tamamlanmasına imkan sağladığı, adeta aleyhe bilirkişi raporu çıkmasını beklediği gibi nihayetinde ise davayı reddederek anlaşılamaz bir karara imza attı. Artık ne yazık ki Mahkemelere rağmen hukuk mücadelesi yürütüldüğü, seçmece bilirkişi raporlarıyla karar oluşturulduğu bir dönem yaşıyoruz” diye konuştu.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giren
Lütfen adınızı yazın