Tarihi utanç silinmiyor..!

0
2

Azınlıklara yönelik en büyük saldırılardan olan ve onlarca kişinin yaşamını yitirdiği 6-7 Eylül Pogromu’nun bugün 69’uncu yıldönümü. İlk konrtgerilla eylemi olan ‘Tarihi utanç’la yüzleşilememesi başka katliamların da önünü açtı.

Bugün ülke tarihinin en kara günlerinden kabul edilen 6-7 Eylül Olayları’nın 69’uncu yıldönümü. 1955’te gerçekleşen olaylarda resmi verilere göre İstanbul’da 73 kilise, 8 ayazma, 2 manastır ve 5 bin 583 ev ile işyeri yakılıp yıkıldı, onlarca gayrimüslim hayatını kaybederken çok sayıda kadına da cinsel saldırıda bulunuldu. Pogrom’un bugüne mirası ise cezasızlık ve yeni katliamlar oldu.

1954’te Kıbrıslı Rumlar, dönemin İngiliz sömürge yönetimine karşı bağımsızlık mücadelesi başlatmış, Yunanistan’daki hükümet ise Kıbrıs halklarının kendi kaderini tayin hakkı konusunu Birleşmiş Milletler (BM) gündemine taşımıştı. Kıbrıslı Rumların, adanın Yunanistan’a bağlanması fikri gündeme getirildiğinde ise adadaki Türk ve Rum halklarını karşı karşıya getirmişti.

Bu sürece paralel olarak 1955 yılında Türkiye’deki medya tarafından İstanbul’da yaşayan Rum halkına karşı nefret söylemi içeren haberler yazılıyor; basında İstanbullu Rumların nasıl refah içinde yaşadıkları ve mutlu oldukları, Batı Trakyalı Türk azınlıklarla karşılaştırılıyordu. Bu da iki halk arasında tansiyonun giderek yükselmesini körüklüyordu. 1954’te kurulan Kıbrıs Türktür Cemiyeti, Kıbrıs meselesinin ‘millileşmesi’ adına önemli bir hamle olmuş, bu konu üzerine kamuoyu yaratmak için İstanbul’da ve diğer büyük şehirlerde çalışmalar yürütmüştü. Cemiyet dönemin Başbakanı Adnan Menderes tarafından da destekleniyordu.

YALANLA SALDIRILAR
69 yıl önce bugün, 6 Eylül 1955 Salı günü saat 13.00’de devlet radyosundan duyurulan ve aynı gün Demokrat Parti (DP) yanlısı İstanbul Ekspres gazetesinde “Atamızın evi bomba ile hasara uğradı” manşetiyle verilen haberin hemen ardından Rum, Ermeni ve Yahudi yurttaşlara yönelik saldırılar başladı.

Atatürk’ün evinin bombalandığı haberi üzerine akşam saatlerine doğru Taksim Meydanı’nda toparlanmaya başlayanlar, slogan ve afişlerle İstiklal Caddesi’ne doğru ilerleyerek Rum dükkanlarını tahrip etmeye başladı.

Olaylar İstanbul’un her yanına yayılırken, saldırılar kısa süre sonra yerini dükkanların yağmalanmasına bıraktı. Saldırıya uğrayan ve yağmalanan iş yerlerinin yüzde 59’u Rumlara, yüzde 17’si Ermenilere, yüzde 12’si ise Yahudilere aitti.

Resmi kaynaklara göre, 6-7 Eylül Pogromu’nda en az 10 kişi yaşamını yitirdi. 4 bin 214 ev, bin iş yeri, 73 kilise ve 26 okul tahrip edildi. İnsan hakları örgütü Helsinki Watch’a göre ise olaylarda 15 kişi hayatını kaybetti.

Saldırıların kontrol altına alınamaması sebebiyle 6 Eylül gecesi sıkıyönetim ilan edildi. Saldırıların ardandan Sivas’tan 145, Trabzon’dan 117, Kastamonu’dan 116, Erzincan’dan 111 kişi Haydarpaşa Garı’nda yağmaladıkları mallarla yakalanır. Böylece saldırganların bir kısmının başka şehirlerden getirildiği ortaya çıkar.

KOMÜNİSTLER SUÇLANDI
Dönemin Cumhurbaşkanı Celal Bayar, yaşananlardan medyayı ve ‘bazı komünistleri’ sorumlu gösterdi. Bayar’ın açıklamasının ardından ise aralarında Aziz Nesin, Can Boratav, Zehra Kosova gibi isimlerin bulunduğu birçok yazar ve aydın askeri hapishaneye gönderildi.

YÜZLEŞİLMİYOR
Pogromun ardından ortaya çıkan adalet talebi ise yerini bulmadı. 6-7 Eylül’den hiçbir ders alınmadı. Bu pogromla yüzleşilememesi ve cezasızlık sonrasında birçok katliamın önünü açtı.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giren
Lütfen adınızı yazın