Günlerdir Filistin ve Ä°srail’de akan kanın görüntüleriyle yaşıyoruz.
Masum halkın, sivil insanların katledilmesi, hiçbir şekilde kabul edilemez. Aslında, eğer zorunlu bir savunma amacı yoksa saldırgan amaçlara hizmet ediliyorsa asker ölümü de kabul edilemez.
Gazze’de yaÅŸanan bu olaylar, bir günde bu noktaya gelmedi, gerisinde onlarca yıllık birikim ve kötü politikacıların popülist kararlarının etkisi var.
Bu konuda Ä°srail’i yöneten politikacıların ne kadar hatalı olduklarını, biz deÄŸil, Ä°srailli düşünür ve yazar Yuval Noah Hariri söylüyor. Hariri, son olaylar baÅŸladıktan sonra Amerikan Washington Post Gazetesi’ne yazdığı yazıda, açıkça Ä°srail’i 14 yıldır yöneten BaÅŸbakan Netanyahu’yu eleÅŸtirdi ve aynen ÅŸunları yazdı:
“Hamas karşısında Ä°srail savunmasının yetersiz kalmasının nedeni popülizmdir. Ä°srail uzun yıllardır, bir halkla iliÅŸkiler dehası olan ancak beceriksiz bir baÅŸbakan olan popülist otokrat Benjamin Netanyahu tarafından yönetiliyor. Netanyahu, kiÅŸisel çıkarlarını defalarca millî çıkarlara tercih etti ve kariyerini milleti kendi içinde bölüp kutuplara ayırmak üzerine kurdu. Atamaları liyakat yerine sadakate göre yaptı. BaÅŸarısız olunca asla sorumluluk üstlenmedi, her baÅŸarıdan kendine pay çıkardı, gerçeÄŸi söyleme ihtiyacı duymadı. KurduÄŸu son koalisyon açık ara en kötüsüydü. Aşırı saÄŸcılardan oluÅŸan bu ittifak, ülkeyi deÄŸil, kendileri için sınırsız güç elde etmeye odaklandılar. Ä°craatlarına karşı çıkan devlet kurumları hakkında çirkin komplo teorileri yaydılar ve ülkeye hizmet eden yöneticileri ‘derin devlet’ haini olarak yaftaladılar.”
Evet Ä°srail’in kendi vatandaşı olan dünyaca ünlü bir akademisyen ve tarihçi Hariri, ülkesindeki politik durumu iÅŸte böyle anlatıyor ve kendi baÅŸbakanını suçluyor.  Yani bugün yaÅŸananlar, böyle politikacıların aldıkları kararların sonucu.
Ne büyük ÅŸans ki, Ä°srail hala, Netanyahu’nun kafasındaki demokrasi dışı rejime kavuÅŸmuÅŸ deÄŸil, öyle olsaydı, Hariri’yi çoktan tutup hapse atmışlardı. Aslında Netanyahu’nun Ä°srail’i demokrasiden uzaklaÅŸtırması da an meselesiydi, yargının kendisini denetlemesini önleyecek bir yasal deÄŸiÅŸiklik yapmak için epey uÄŸraÅŸtı ama halk ayaklanınca mecburen geri adım attı. Yolsuzlukla da suçlanan Netanyahu, yargı denetiminden kaçmayı, kendisini kurtarıp demokrasiyi boÄŸmak için istiyordu.
21’inci yüzyılda, binlerce yıllık tarihten ders alıp, farkında olmamız gereken çok temel bir gerçek var:
Ülkeler, liderlerinin kalitesi kadar iyi olabiliyorlar. Yani bir ülkeyi vezir de eden, rezil de edenler politikacılar oluyor. Ve bir politikacı popülist ise, ikbalini ülke çıkarlarının önüne koyup, kararlarını buna göre alıyorsa, maalesef ülkeler geriliyor.  Ve dünya tarihi de liderler yazıyor.
Osmanlıları 1’inci Dünya Savaşı’na sokup, 600 yıllık bir imparatorluÄŸun sonuna getiren bir kaç kötü politikacıydı, böyle bir durumdan Türkiye Cumhuriyeti’ni kurup, 100 yaşına gelmesinin temellerini atan da Mustafa Kemal ve çevresindeki bir kaç asker kökenli politikacı oldu; kötüleri yıktı, iyileri kurdu.
Bunun örneÄŸi çok: Hitler Almanya’da taÅŸ taÅŸ üstünde bırakmadı, Mussolini Ä°talya’yı yıktı.
Ülkelerini düze çıkaranların liderlerin liste başı ise Atatürk; evet başarılı örnekler var dünyada kime sorsanız, daha iyi bir örnek gösteremiyor.
Yine tarihçi Yuval Noah Hariri’nin yazdıklarına dönelim, kendisi yazının sonunda şöyle diyor:
“Popülizmin Ä°srail devletini yıpratma ÅŸekli dünyadaki diÄŸer demokrasiler için bir uyarı niteliÄŸi taşımalıdır.”
Kısaca popülizme prim verilmemeli, popülizm, yapanlara ikbal sağlar ama demokrasiyi yok eder ve ülkelerin başını derde sokar.
Umarız İsrail halkı bunu artık anlamıştır.