1923 doğumlu Refik Arslan, 1938’de Rize, Hemşin’den İstanbul’a gelmiş. Tünel’in başındaki Fischer Restaurant’ta çalışan ağabeyinin yanına bulaşıkçı olarak girmiş. Kendi deyimiyle, ”1938’de tabiri caizse tüysüz geldim İstanbul’a, şimdi de 2010’da tüysüz gidiyorum; kafada saç kalmadı.”
Tabak yıkamakla başladığı lokantacılığa, çok çalışarak önce aşçı yardımcısı, sonra aşçı olarak devam etmiş. Ardından garsonluğa geçmiş. Garsonluktan sonra şef olmuş. 1950-51 senelerinde Postane Sokağı’ndaki meşhur Rum tavernasına şef olarak girmiş. Genç yaşta, dört Rum garsonun başındaymış; çok temiz ve şık giyinirmiş. Bu alışkanlığını abisinden almış. 1954 yılının 12 Mart’ında kendi dükkanını açmış. Kendi becerisine çok güvendiği için, hiçbir zaman ‘İş yapabilir miyim?’ diye düşünmemiş, hep ‘Yetiştirebilir miyim?’ diye düşünmüş. İlk dükkan küçücükmüş, zamanla büyütmüş. Şu anki yerine gelinceye kadar üç kere taşınmak zorunda kalmış.
Refik’in müdavimleri edebiyat, sinema, tiyatro, resim dünyasının ünlü simaları olmuş. Bu aydınların ilgisi duvarlara yansımış. Mekânın duvarlarında çeşitli köşeler oluşturulmuş; Cumhuriyet Köşesi: Bu köşede Atatürk ve İnönü’nün fotoğrafları ve çeşitli yazılar asılı. Dostlar Köşesi: Bu köşede Abidin Dino, Aziz Nesin gibi edebiyat ve sanat dünyasının ünlü simalarının fotoğrafları, hediye ettikleri eserleri bulunuyor. Yurtdışından Refik’e yemeğe gelen sanatçıların fotoğrafları da burada asılı. Basın Köşesi: Bu köşede de Refik Restaurant hakkında basında çıkmış yazılar bulunuyor.
Refik Bey, hanımların rahat yemek yiyip içki içebileceği bir yer yapmaya çalışmış, başarmış da. İki hanım burada rahatsız edilmeden içki içebiliyor. Sırf parası var diye kendini bilmeyen kişilere içki vermemiş. Mekanda taşkınlık yapanı bir daha dükkana sokmamış.
“Bir daha dünyaya gelsem yine meyhane açardım,” diyor Refik Bey. Ancak okumak ve dil öğrenmek içinde bir heves olarak kalmış. Müşteriye ne hesapta ne de mutfakta hile yapmamış. Alman patronu Fischer, “Müşteriye taviz vermeyeceksin, ama müşteriye kazık da atmayacaksın,” dermiş. Müşteriye hakkını vereceksin, sen de hakkını alacaksın diye düşünüyor. Lokanta da çalışan garsonun güler yüzlü, temiz giyimli olmasını şart koşuyor. Yurtdışından da hayli müşterisi var mekanın. Yaptığı onlarca çeşit mezenin hepsi ilgi görüyor.
Refik Arslan’ın yeğeni Yakup Arslan da 11 yaşında amcasının yanına gelmiş, burada yetişmiş. Refik Usta’nın açtığı yolda ilerlemiş ve Asmalımescit caddesinde 1977’den beri servis veren Yakup’u açmış. Arslan ailesinin Asmalımescit’teki diğer bir mekanı Yakup ve Refik’in adlarından esinlenen Ya&Re’N. Burayı da kapıdan dönen müşterileri düşünerek açmışlar.
Refik Restaurant’ı halen 87 yaşındaki Refik Arslan ve manevi oğlu Refa Refik Arslan yönetiyor.
Adres:
Asmalı Mescit Mah. Sofyalı Sok. No: 7-10-12 Tünel Beyoğlu İstanbul
Tel: 0 212 2432834